-
Denetim Yaklaşımımız
Finansal tablo denetimlerinin temel amacı, finansal tablolar üzerinde görüş beyan edebilmek için denetlenen işletmenin iç kontrolü dâhil işletme ve çevresini tanımak suretiyle, hata veya hile kaynaklı “önemli yanlışlık” risklerini belirlemek, değerlendirmek ve böylece “önemli yanlışlık” riski olarak değerlendirilen risklere karşı yapılacak işlerin tasarlanması ve uygulanması için bir dayanak oluşturmaktır.
-
Global Entegrasyon
Grant Thornton Türkiye olarak gücümüzün iki temel bileşeni, ulusal yasa ve mevzuata olan hakimiyetimizin yanı sıra, dünyanın en büyük global denetim ve hizmet ağlarından biri olan Grant Thornton International’ın bir parçası oluşumuz ve bu global gücün sunduğu tüm hizmet kaynaklarına geniş erişimimizdir.
-
Vergi Denetimi (Tam Tasdik) Hizmetleri
Vergi Denetimi (Tam Tasdik) Hizmetleri
-
Vergi Danışmanlığı Hizmetleri
Vergi Danışmanlığı Hizmetleri
-
Vergi Planlaması Hizmetleri
Vergi Planlaması Hizmetleri
-
KDV İadesi Hizmetleri
KDV İadesi Hizmetleri
-
Vergi Eğitimi ve Sirküler
Vergi Eğitimi
-
Diğer Vergi Hizmetleri
Diğer Vergi Hizmetleri
-
Ar-Ge / Tasarım Merkezi Mevzuatı Danışmanlığı
Ar-Ge / Tasarım Merkezi Mevzuatı Danışmanlığı
-
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Mevzuatı Danışmanlığı
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Mevzuatı Danışmanlığı
-
Genel Muhasebe Hizmetleri
Genel Muhasebe Hizmetleri
-
Maliyet Muhasebesi Hizmetleri
Maliyet Muhasebesi Hizmetleri
-
Risk Yönetimi Hizmetleri
Risk Yönetimi Hizmetleri
-
Suistimal İnceleme, Önleme, Hassasiyet, Ticari Uyuşmazlık ve Uyum Hizmetleri
İç Denetim, İç Kontroller ve Suistimal Risk yönetiminin aktif uygulanmasının ve iç kontrol süreçlerinin sıkı takip edilmesinin olası suistimal kayıpları önündeki en önemli koruyucu kalkan olduğuna inanıyoruz.
-
TURQUALITY® ve Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri
Turquality® ve Yönetim danışmanlığı hizmetimiz ile büyüme odaklı bir yaklaşımla geleceğinizi şekillendirecek, rekabette öne çıkmanızı sağlayacak fırsatlar yaratıyoruz.
-
Stratejik Yönetim, Strateji Geliştirme ve Stratejik Planlama
İyi tanımlanmış bir stratejik plan olmadan işletme yönetimi yapmak, harita ya da gidilecek hedef belli olmadan yolculuğa çıkmaya benzer.
-
Dijital Strateji ve Dijital Dönüşüm Süreci
Dijitalleşme, bir iş modelini değiştirmek ve yeni gelir ve değer üretme fırsatları sağlamak için dijital teknolojilerin kullanılmasıdır. Dünyamız her zamankinden daha fazla bağlantılı hale geliyor. Milyarlarca akıllı cihaz ve makine, gerçek ve sanal dünyalar arasında bir köprü oluşturarak her geçen gün daha çok miktarda veri üretiyor.
-
Performans İyileştirme ve Değişim Yönetimi
Alanında deneyim ve uzmanlık sahibi danışmanlarımız, benimseme hızını arttıran, riski azaltan ve başarıyı teşvik etmek için performansı yönlendiren insan merkezli, organizasyonel bir değişim yönetimi yaklaşımını başarıyla sunuyor.
-
Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi
Tercih edilen bir işveren olmanız ve günümüz iş dünyasındaki zorlukları aşmanız için yetenek ve performans yönetimi, liderlik, organizasyon ve insan kaynağının yeniden yapılandırılması alanlarında işveren ve çalışan odaklı çözümlere imza atıyoruz.
-
Değer Odaklı Tedarik Zinciri Yönetimi
Değer Odaklı Tedarik Zinciri Yönetimi
-
Şirketlerde Kurumsal ve Yapısal Dönüşüm
Şirketlerde Kurumsal ve Yapısal Dönüşüm
-
Marka Stratejisi Geliştirme, Uluslararası Pazarlama Yönetimi ve Stratejisi
Marka Stratejisi Geliştirme, Uluslararası Pazarlama Yönetimi ve Stratejisi
-
İş Süreçleri Analizi ve Yapılandırma
İş Süreçleri Analizi ve Yapılandırma
-
Ar-Ge/Tasarım Merkezi Kurulumu Danışmanlığı
Ar-Ge/Tasarım Merkezi Kurulumu Danışmanlığı
-
Makro Ekonomik Analiz Danışmanlığı
Makro Ekonomik Analiz Danışmanlığı
-
Kamu Politikaları Danışmanlığı
Kamu Politikaları Danışmanlığı
-
Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri
Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri
-
Kurumsal Finansman Hizmetleri
Kurumsal Finansman Hizmetleri
-
Robotik Süreç Otomasyonu
Otomasyon yolculuğu şimdiden uzun ve zorlu bir yol kat etti ve Robotic Process Automation (RPA) da bu yolculuğun önemli adımlarından biri haline geldi. Makine öğrenmesi ve yapay zekâ ile birlikte bilişsel otomasyon bizleri çok daha ileri noktalara taşıyacaktır.
-
Değerleme ve Due Diligence Hizmetleri
Şirketlerin finansal gücü ve marka değeri, yeni yatırım kararları alınmasında kullanılan önemli ölçütlerdir. Değerleme ve Due Diligence incelemesi ile hizmet veriyoruz.
-
AEO | YYS Hizmetlerimiz
AEO | YYS Hizmetlerimiz
-
Belgelendirme Hizmetlerimiz
Belgelendirme Hizmetlerimiz
-
Danışmanlık Hizmetlerimiz
Danışmanlık Hizmetlerimiz
-
Dış Ticaret ve Gümrük Departman Kuruluşu
Dış Ticaret ve Gümrük Departman Kuruluşu
-
Dış Ticaret ve Gümrük İşlemlerinde Yolsuzluk Denetimi
Dış Ticaret ve Gümrük İşlemlerinde Yolsuzluk Denetimi
-
Hukuki Danışmanlık Hizmetlerimiz
Hukuki Danışmanlık Hizmetlerimiz
-
Dış Ticaret ve Gümrük Eğitim Hizmetlerimiz
Dış Ticaret ve Gümrük Eğitim Hizmetlerimiz
Şirketlerin mevcut kaynaklarını çoğaltması ve buna bağlı olarak çalışan sayısını arttırması, işletmeler içerisinde karmaşık bir yapıya sebep olmakla birlikte, kontrollerin eskiye oranla daha zor bir duruma dönmesine neden olmuştur. Bunların hepsi göz önünde bulundurulduğunda şirketler, doğması muhtemel suistimallerin önüne geçebilmek için bazı tedbirler almaya başlamıştır. Suistimal tüm işletmeler için önemli bir sorun olmuştur. Tüm dünyada yaşanan suistimal skandalları, birçok şirketin iflas etmesine ve yatırımcıların büyük zararlara uğramasına sebep olmuştur (Mente, 2015).
Suistimal kavramıyla alakalı birçok tanım yapılmasıyla birlikte özet olarak suistimal, kişilerin yetki ve görevlerini yasal olmayan bir şekilde kazanç sağlamak için bilinçli olarak kötüye kullanmasıdır. Suistimal eylemini hatadan ayıran en önemli özellikleri, yapılan eylemin aldatma ya da dolandırmaya yönelik olması, istemli bir şekilde yapılıyor olması ve eğer uygun koşullar oluşturulursa gizlenebiliyor olmasıdır (Mente, 2015 s.12).
1988 yılında Dr. Joseph T. Wells tarafından kurulan Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği (Association of Certified Fraud Examiners-ACFE), 1996 yılından beri yayınlanan İş Suistimali ve İstismar Üzerine Uluslararası Raporu’nda tüm dünyada yer alan iş suistimalleri üzerine genel bilgilerin aktarılmasını ve suistimal oluşumunu etkileyen unsurların açıklanmasını sağlamaktadır (ACFE, 2020). 2020 raporunda, ülkemizin de içinde bulunduğu 125 ülkede Ocak 2018 ve Eylül 2019 tarihleri arasında gerçekleşen 2.504 iş suistimali vakasının analizini içeren bu raporda, ciddi sonuçlara ulaşılmıştır. Tüm dünyada yaygın olarak gerçekleşen suistimallerin ortaya çıkarılmış maliyetlerinin azımsanamayacak miktarda oluşu hem ekonomiyi hem de yatırımcıları çok büyük olumsuz etkilere uğramasına sebep olmuştur (ACFE, 2020).
Yapılan anket çalışması sonucunda, tipik bir şirketin her yıl gelirlerinin %5’ini suistimal nedeniyle kaybettikleri ortaya çıkmıştır. Çalışma içerisindeki vakalardan kaynaklanan toplam kayıp tutarı, vaka başına ortalama 1,5 milyon dolar olmak üzere 3,6 milyar doları aşmıştır (ACFE, 2020).
Suistimaller Nasıl Yapılır?
İş suistimallerinin başlıca üç kategorisi içinde en yaygın olanı varlıkların kötüye kullanımıdır. Bu suistimal türü, suistimal başına 100.000 dolarlık medyan kayıpla üç kategori içinde en düşük kayba neden olanıdır. Buna karşın, çalışma vakaların %10’undan azını oluşturan mali tablo suistimali, 954.000 dolarlık medyan kayba yol açmıştır. Yolsuzluk hem sıklık hem de medyan kayıp tutarı açısından ortada bir seyir izlemiştir. İncelenen vakaların yaklaşık %43’ünü yolsuzluk oluşturmuş ve 200.000 dolarlık medyan kayba neden olmuştur (ACFE, 2020).
Küçük İşletmelerde Suistimal Yöntemleri
Küçük işletmelerin en sık karşı karşıya kaldığı suistimal türleri: Yolsuzluk (%38’), fatura suistimali (%30), çek ve ödeme tahrifatı (%22), harcama suistimali (%20), bordro suistimali (%17) ve nakit hırsızlığı küçük işletmelerde büyük kurumlara kıyasla iki kat daha sık meydana gelmiştir (ACFE, 2020).
Suistimalciler Suçlarını Gizlemek için Hangi Yolları Denerler?
Suistimalcilerin suçlarını gizlemek için kullandıkları yöntemleri anlamak, işletmelerin gelecekte benzer suistimalleri daha etkili bir şekilde tespit etme ve önleme konusunda yardımcı olabilir. Farklı gizleme yöntemlerinin sıklığı, yapılan suistimal türüne göre çok fazla değişiklik göstermemiştir. Suistimalcilerin kullandığı en iyi 4 gizleme yöntemi: %40 sahte fiziksel belgeler oluşturmak, %36 mevcut fiziksel belgeleri değiştirmek, %27 değiştirilmiş elektronik belgeler veya dosyalar ve %26 sahte elektronik belgeler veya dosyalar oluşturmaktır. Ayrıca, Suistimalcilerin çoğunun suistimallerini gizlemek için önceden önlem almaya çalıştığını tespit edilmiştir. Katılımcıların yalnızca %12’si, failin suistimali gizlemek için herhangi bir adım atmamış olduğunu belirtmiştir (ACFE, 2020).
Suistimallerin tespit edilmesinde en yaygın yöntem geçmiş yıl raporlarında da olduğu gibi ihbarlardır (%43). İhbarların %50’si çalışanlar tarafından yapılırken, %22’si de müşteriler tarafından yapılmıştır. Araştırma bizlere ihbar hatlarının ne denli önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. İhbarların nasıl edinildiğini anlamak için katılımcılardan, ihbarcıların kullandıkları ihbar mekanizmalarının neler olduğunu belirtmeleri istenmiştir. Buna göre, telefon (%33), elektronik posta (%33) ve web tabanlı veya çevrimiçi formlar (%32) en yaygın kullanılan kanallar olmuştur. İç denetim (%15) suistimal tespitinde ikinci sırada yer alırken, üçüncü sırada da yönetim kontrolü yer almıştır (ACFE, 2020).
Suistimal ile İlgili Bildirimler Kimlere Yapılmalı?
Araştırmaya katılan CFE (Sertifikalı Suistimal İnceleme Uzmanı)’lere inceledikleri vakalarda ihbarcıların suistimal şüphesi duyduklarında durumu kime ya da kimlere bildirdiklerini sorulmuştur. Buna göre: ihbarcılarca yapılan suistimal bildirimlerin en çok bağlı oldukları yöneticilere yapıldığı (%28), suistimal inceleme ekipleri (%14) ve iç denetim birimlerine (%12) de önemli sayıda ihbarlar yapılmıştır (ACFE, 2020).
Çalışmada mağdur edilen kurumları daha iyi anlamak adına, katılımcılardan kuruluşların büyüklüğü ve sektörü bilgilerinin yanı sıra suistimali önlemek ve tespit etmek için uyguladıkları mekanizmalar hakkında sorular sorulmuştur. Bildirilen vakalar içinde mağdurların yaklaşık üçte ikisini özel ve halka açık kurumlar oluşturmuştur. Bu kurumlar aynı zamanda en yüksek medyan kayıplara (150.000 dolar) maruz kalmıştır (ACFE, 2020).
Mağdur Kurumların Sektörü
CFE’ler tarafından bildirilen vakalarda mağdur kurumların sektörleri istenmiş olup, buna göre en yüksek sayıda vaka bankacılık ve finans hizmetleri sektöründe bildirilmiş olup (386 vaka) medyan kayıp tutarı 100.000 dolardır. Devlet ve kamu sektöründe de 195 vaka bildirilmiş olup toplam medyan kayıp tutarı 100.000 dolardır. Dikkat çeken diğer kuruluşlar, imalat (185 vaka) 198.000 dolar, sağlık (149 vaka) 200.000 dolar, enerji (91 vaka) 275.000 dolar ve inşaat (80 vaka) 200.000 dolardır. Yolsuzluk, Fatura suistimali ve nakdi olmayan varlıkların kötüye kullanımı pek çok sektörde en yaygın suistimal türleri arasında yer almıştır (ACFE, 2020).
Mağdur Kurumlarda Suistimalle Mücadele Kontrolleri
Proaktif yolsuzlukla mücadele kontrolleri, bir kuruluşun sahtekârlıkla mücadelesinde önemli bir rol oynar. Yüzde yüz bir koruma sağlamamakla birlikte hem suistimal kaynaklı kayıpları azaltmaya hem de potansiyel suistimalcileri, yapacakları bir suistimalin tespit edilebileceği algısını kuvvetlendirmek suretiyle, caydırmaya yardımcı olabilir (ACFE, 2020).
Suistimalle Mücadele Kontrollerinin Kullanımı Son On Yılda Nasıl Değişti?
Çalışmaların son on yılında, analiz edilen kontrollerin dördü uygulama oranlarında tutarlı ve dikkate değer bir artış görmüştür. Bu kontroller, giderek artan sayıda kuruluşun suistimal tehdidini ciddiye aldığını ve bu riskleri azaltmalarına yardımcı olmak için özel olarak tasarlanmış önlemleri uyguladıklarını gösteren güçlü bir suistimalle mücadele programı ile en sık ilişkili kontroller arasındadır (ACFE, 2020).
|
2010 |
2020 |
Değişim |
İhbar Hattı |
51% |
64% |
13% |
Suistimalle Mücadele Politikası |
43% |
56% |
13% |
Çalışanlar için Suistimal Eğitimi |
44% |
55% |
11% |
Üst Yönetim için Suistimal Eğitimi |
46% |
55% |
9% |
Suistimalci Profili
ACFE önderliğinde yapılan bu çalışmanın temel amaçlarından biri, mesleki suistimal yapanların ortak özelliklerini ve risk profillerini belirlemektir. Ankette suistimalcilerin iş ayrıntılarına, temel demografik bilgilerine, önceki suistimallere ve davranışsal uyarı işaretlerine odaklanan çeşitli sorular yer almıştır. Bu bilgiler kuruluşların kendi iş güçlerindeki riskleri ve dolandırıcılık kırmızı bayraklarını daha iyi anlamalarına ve tanımlamalarına yardımcı olmak için derlenmiştir
Suistimali gerçekleştiren kişilerin genel özelliklerine baktığımızda, bu eylemi gerçekleştiren kişilerin %41’i işletme çalışanı olduğu, %35’i yönetici/müdür ve %20’si şirket sahibi ya da üst düzeyde görev aldığı ortaya çıkmıştır (ACFE, 2020).
|
Vaka Oranı |
Kayıp Tutarı (medyan) |
İşletme Çalışanı |
%41 |
$ 60.000 |
Yönetici/Müdür |
%35 |
$ 150.000 |
Şirket Sahibi/ Üst Düzey Yönetici |
%20 |
$ 600.000 |
Diğer |
%3 |
$ 230.000 |
Özellikle yönetici ve üst düzeyde görev alan kişilerin birçok kontrol eksiklerine ulaşmada ve veri ulaşımında herhangi bir sınırlarının olmaması nedeniyle gerçekleştirilme oranı diğer çalışanlara göre daha fazladır. En büyük kayıp ve zararın gerçekleştirildiği suistimal eyleminin üst düzeyde çalışan kişiler tarafından yapıldığı ortaya çıkmıştır (ACFE, 2020).
Suistimali gerçekleştiren kişilerin şirket içerisindeki deneyim sürelerine bakıldığında 1-5 yıl aralığında çalışanların %46 oranına sahip olduğu, %22’lik kısmın 6-10 yıl ve %23’ü 10 yıl ve üzeri şirket içerisinde çalıştığı ortaya çıkmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken en büyük nokta şirket içerisinde daha fazla süreli görev alan kişilerin diğer kişilere oranla daha büyük kayıpları ortaya çıkaran suistimalleri gerçekleştirmiş olmalıdır. Bu da bize suistimalcinin yetki düzeyindeki artışın kayıp düzeyindeki artışla doğru orantılı olduğunu göstermektedir (ACFE, 2020).
Suistimalcilerin kişisel özelliklerine baktığımızda aslında daha önceden yapılan çalışmalara orantılı bir şekilde sonuçlar ortaya çıkmıştır. Araştırma sonucunda suistimalcilerin yaş aralığının %19 oranında 36-40, %18’i 41-45 ve %16’sı 31-35 yaş aralığında olduğu ortaya çıkmıştır. Medyan kayıp tutarları incelendiğinde ise %6’lık bir kesimi temsil eden 56-60 yaş aralığının 400.000 dolar ve %3’ünü temsil eden 60 ve üstü yaşın 575.000 dolarlık kaybı gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştır. Bu yaş ortalamasında çalışan kişilerin daha çok üst pozisyonlarda çalışması yukarıda bahsettiğimiz avantajları kendi lehine kullanarak suistimalin daha kolay olmasını sağlamaktadır. Cinsiyet oranlarına bakıldığında, bu eylemi gerçekleştiren çalışanların kadınlara oranla %72 oranında erkekler olduğu tespit edilmiştir. Üst yönetimde yer alan kadının sayısının az olması suistimali gerçekleştirme fırsatlarının olmayışı nedeniyle erkek oranının daha yüksek çıkmasına neden olmuştur (ACFE, 2020).
Kişilerin aldığı eğitim düzeyinin artışı, kişilere birçok yetenek kazandırmakla birlikte çalıştıkları birimlerde daha yüksek pozisyonlara sahip olmalarına neden olur. Çalışmalar sonucunda yüksek bir eğitime sahip olan kişilerin daha yüksek ve daha çok suistimal gerçekleştirdikleri ortaya çıkmıştır. Özellikle üniversite ve daha yüksek bir eğitim düzeyine sahip olan kişilerin, kendilerinden daha az eğitimli kişilere göre daha fazla zarar verici suistimal eylemi gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir. Bu eğitime sahip kişilerin daha çok satış ve mali departmanlarında çalışıyor olması, bu birimlerin direkt parayla temasının oluşu yatmaktadır (ACFE, 2020).
Ayşe Mente,
CICS – İşletme Risk Yönetimi Hizmetleri
* Bu yazı, ACFE (Association of Certified Fraud Examiners) kuruluşunun 2020 tarihli ‘Report to the Nations on Occupational Fraud and Abuse’ başlıklı raporundan derlenmiştir. Erişim Tarihi: Nisan 2020’dir.
KAYNAKÇA
‘Report to the Nations on Occupational Fraud and Abuse’ (ACFE) Erişim Tarihi: 24 Nisan 2020. https://acfepublic.s3-us-west-2.amazonaws.com/2020-Report-to-the-Nations.pdf
Mente, A. (2015). İç Denetim ve İç Kontrollerin İş Suistimali Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Projesi. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul