-
Denetim Yaklaşımımız
Finansal tablo denetimlerinin temel amacı, finansal tablolar üzerinde görüş beyan edebilmek için denetlenen işletmenin iç kontrolü dâhil işletme ve çevresini tanımak suretiyle, hata veya hile kaynaklı “önemli yanlışlık” risklerini belirlemek, değerlendirmek ve böylece “önemli yanlışlık” riski olarak değerlendirilen risklere karşı yapılacak işlerin tasarlanması ve uygulanması için bir dayanak oluşturmaktır.
-
Global Entegrasyon
Grant Thornton Türkiye olarak gücümüzün iki temel bileşeni, ulusal yasa ve mevzuata olan hakimiyetimizin yanı sıra, dünyanın en büyük global denetim ve hizmet ağlarından biri olan Grant Thornton International’ın bir parçası oluşumuz ve bu global gücün sunduğu tüm hizmet kaynaklarına geniş erişimimizdir.
-
Vergi Denetimi (Tam Tasdik) Hizmetleri
Vergi Denetimi (Tam Tasdik) Hizmetleri
-
Vergi Danışmanlığı Hizmetleri
Vergi Danışmanlığı Hizmetleri
-
Vergi Planlaması Hizmetleri
Vergi Planlaması Hizmetleri
-
KDV İadesi Hizmetleri
KDV İadesi Hizmetleri
-
Vergi Eğitimi ve Sirküler
Vergi Eğitimi
-
Diğer Vergi Hizmetleri
Diğer Vergi Hizmetleri
-
Ar-Ge / Tasarım Merkezi Mevzuatı Danışmanlığı
Ar-Ge / Tasarım Merkezi Mevzuatı Danışmanlığı
-
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Mevzuatı Danışmanlığı
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Mevzuatı Danışmanlığı
-
Genel Muhasebe Hizmetleri
Genel Muhasebe Hizmetleri
-
Maliyet Muhasebesi Hizmetleri
Maliyet Muhasebesi Hizmetleri
-
Risk Yönetimi Hizmetleri
Risk Yönetimi Hizmetleri
-
Suistimal İnceleme, Önleme, Hassasiyet, Ticari Uyuşmazlık ve Uyum Hizmetleri
İç Denetim, İç Kontroller ve Suistimal Risk yönetiminin aktif uygulanmasının ve iç kontrol süreçlerinin sıkı takip edilmesinin olası suistimal kayıpları önündeki en önemli koruyucu kalkan olduğuna inanıyoruz.
-
TURQUALITY® ve Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri
Turquality® ve Yönetim danışmanlığı hizmetimiz ile büyüme odaklı bir yaklaşımla geleceğinizi şekillendirecek, rekabette öne çıkmanızı sağlayacak fırsatlar yaratıyoruz.
-
Stratejik Yönetim, Strateji Geliştirme ve Stratejik Planlama
İyi tanımlanmış bir stratejik plan olmadan işletme yönetimi yapmak, harita ya da gidilecek hedef belli olmadan yolculuğa çıkmaya benzer.
-
Dijital Strateji ve Dijital Dönüşüm Süreci
Dijitalleşme, bir iş modelini değiştirmek ve yeni gelir ve değer üretme fırsatları sağlamak için dijital teknolojilerin kullanılmasıdır. Dünyamız her zamankinden daha fazla bağlantılı hale geliyor. Milyarlarca akıllı cihaz ve makine, gerçek ve sanal dünyalar arasında bir köprü oluşturarak her geçen gün daha çok miktarda veri üretiyor.
-
Performans İyileştirme ve Değişim Yönetimi
Alanında deneyim ve uzmanlık sahibi danışmanlarımız, benimseme hızını arttıran, riski azaltan ve başarıyı teşvik etmek için performansı yönlendiren insan merkezli, organizasyonel bir değişim yönetimi yaklaşımını başarıyla sunuyor.
-
Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi
Tercih edilen bir işveren olmanız ve günümüz iş dünyasındaki zorlukları aşmanız için yetenek ve performans yönetimi, liderlik, organizasyon ve insan kaynağının yeniden yapılandırılması alanlarında işveren ve çalışan odaklı çözümlere imza atıyoruz.
-
Değer Odaklı Tedarik Zinciri Yönetimi
Değer Odaklı Tedarik Zinciri Yönetimi
-
Şirketlerde Kurumsal ve Yapısal Dönüşüm
Şirketlerde Kurumsal ve Yapısal Dönüşüm
-
Marka Stratejisi Geliştirme, Uluslararası Pazarlama Yönetimi ve Stratejisi
Marka Stratejisi Geliştirme, Uluslararası Pazarlama Yönetimi ve Stratejisi
-
İş Süreçleri Analizi ve Yapılandırma
İş Süreçleri Analizi ve Yapılandırma
-
Ar-Ge/Tasarım Merkezi Kurulumu Danışmanlığı
Ar-Ge/Tasarım Merkezi Kurulumu Danışmanlığı
-
Makro Ekonomik Analiz Danışmanlığı
Makro Ekonomik Analiz Danışmanlığı
-
Kamu Politikaları Danışmanlığı
Kamu Politikaları Danışmanlığı
-
Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri
Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri
-
Kurumsal Finansman Hizmetleri
Kurumsal Finansman Hizmetleri
-
Robotik Süreç Otomasyonu
Otomasyon yolculuğu şimdiden uzun ve zorlu bir yol kat etti ve Robotic Process Automation (RPA) da bu yolculuğun önemli adımlarından biri haline geldi. Makine öğrenmesi ve yapay zekâ ile birlikte bilişsel otomasyon bizleri çok daha ileri noktalara taşıyacaktır.
-
Değerleme ve Due Diligence Hizmetleri
Şirketlerin finansal gücü ve marka değeri, yeni yatırım kararları alınmasında kullanılan önemli ölçütlerdir. Değerleme ve Due Diligence incelemesi ile hizmet veriyoruz.
-
AEO | YYS Hizmetlerimiz
AEO | YYS Hizmetlerimiz
-
Belgelendirme Hizmetlerimiz
Belgelendirme Hizmetlerimiz
-
Danışmanlık Hizmetlerimiz
Danışmanlık Hizmetlerimiz
-
Dış Ticaret ve Gümrük Departman Kuruluşu
Dış Ticaret ve Gümrük Departman Kuruluşu
-
Dış Ticaret ve Gümrük İşlemlerinde Yolsuzluk Denetimi
Dış Ticaret ve Gümrük İşlemlerinde Yolsuzluk Denetimi
-
Hukuki Danışmanlık Hizmetlerimiz
Hukuki Danışmanlık Hizmetlerimiz
-
Dış Ticaret ve Gümrük Eğitim Hizmetlerimiz
Dış Ticaret ve Gümrük Eğitim Hizmetlerimiz
COVID-19 KAPSAMINDA KISA ÇALIŞMA VE KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ
Dünyayı etkisi altına almış olan Koronavirüsü (COVID-19) Dünya Sağlık Örgütü tarafından bütün dünyada pandemi (salgın) olarak ilan edilmiştir. Dünyaya paralel olarak ülkemizde de etkisini ciddi anlamda göstermekte olan COVID-19, işletmelerin ekonomik faaliyetlerini de olumsuz yönde etkilemeye başlamış, bazı sektörlerde faaliyet gösteren firmalar ticari aktivitelerini durdurmak zorunda kalmışlardır. Birçok sektörü derinden etkileyen bu duruma karşı işletmeler maliyetlerini azaltmaya yönelik tedbir arayışlarına girmişlerdir. Bu noktada birçok işletmede ilk akla gelen yöntem personel maliyetlerini düşürmeye yönelik tedbirlerdir.
4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun Ek-2 maddesine göre, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerden dolayı iş yerindeki çalışma sürelerinin önemli ölçüde azaltılması veya iş yerindeki faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması hallerinde, üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir.
Söz konusu kanun maddesinde; “Kısa çalışma kavramı iş yerinde uygulanan çalışma süresinin, iş yerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılmasını veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulmasını” ifade eder.
Kısa çalışma kavramı ilk olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 65. maddesinde düzenlenmiştir. Daha sonradan yapılan değişiklik ile düzenleme İş Kanunu’ndan kaldırılarak 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun Ek 2. maddesine alınmıştır. 6111 sayılı Kanun ise kısa çalışmanın uygulama alanını genişletmiştir. Bu doğrultuda, kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği hakkında yönetmelik yayınlanmıştır.
Kısa Çalışma Ödeneğinin Amacı
Kısa çalışma ödeneği uygulmasının amacı, genel ekonomik krizlerde veya zorlayıcı sebeplerle, ekonomide oluşan durağanlığa karşı bir taraftan çalışanların işlerini kaybetmemesini sağlarken, diğer taraftan da işveren üzerinde oluşan maliyetin bir kısmının karşılanmasını temin etmektir. Bu doğrultuda, kısa çalışma uygulamasının sağlayacağı faydaların başında işsizliğin önlenmesi ve çalışanın işini kaybetmemesi olduğu söylenebilir.
Zorlayıcı Sebeplerin Varlığı
4447 sayılı Kanunun Ek 2. maddesinde; İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlar ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlar, zorlayıcı sebep olarak nitelendirilmektedir.
Kısa Çalışma ile Kısa Çalışma Ödeneği Alma Şartları ve Uygulaması
Kısa Çalışma Ödeneği İşsizlik Sigortası Fonundan kullandırılan bir ödenektir. Kısa çalışma ödeneği iş yerinde üç ayı aşmamak üzere uygulanır. Bakanlar Kurulu kararı ile üç aylık süre altı aya kadar uzatılabilir.
Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle iş yerinde kısa çalışma yapılmasını talep eden işverenin, Kurum birimine (İş-Kur), varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikası ya da sendikalara bu durum için yazılı bildirimde bulunması gerekmektedir.
İşveren bildiriminde aşağıdaki adımların tamamlanması zorunludur.
a) Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin iş yerine etkilerinin ve zorlayıcı sebebin ne olduğunun belirtilmesi,
b) İş yerinin ünvanı, adresi, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikası, iş yeri İş-Kur numarası ve sosyal güvenlik iş yeri sicil numarasının belirtilmesi,
c) Manyetik ve yazılı ortamda kurumca belirlenen formatta hazırlanan kısa çalışma yaptırılacak çalışanlara ilişkin bilgileri içeren listenin Kurum birimine teslim edilmesi.
Kısa çalışma ile kısa çalışma ödeneği için başvuru yapıldığında bu hallerin oluşup oluşmadığına, İş-Kur yönetim kurulunca karar verilmektedir. Zorlayıcı sebeplerin varlığı halinde ayrıca yönetim kurulu kararı gerekmemektedir. İşletmeden kaynaklanan nakit akışında bozulma, yönetsel sorunlar veya pazar daralması gibi nedenler kısa çalışmaya gerekçe oluşturmamaktadır. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanılabilmesi için aşağıdaki iki şartın gerçekleşmesi gerekmektedir.
a) İşverenin kısa çalışma talebinin İş-Kur tarafından uygun bulunması,
b) İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50. maddesine göre çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması.
26.3.2020 tarihli 31080 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7226 sayılı Kanunun 41. maddesi ile 4447 sayılı Kanuna geçici 23. madde eklenmiş ve söz konusu madde kapsamında çalışanların kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartları kolaylaştırılmıştır. Buna göre 30/6/2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, Covid-19 kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvurularında, çalışanların kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmesi için;
- Kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün,
- Hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün
sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması yeterli görülmüştür (Bu süreler daha önce sırasıyla 120 ve 600 gün idi). Bu koşulları taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam edebileceklerdir.
Kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25. maddesi kapsamında “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri” sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekmektedir.
COVID-19 kapsamında yapılacak kısa çalışma ödeneği başvuruları, başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde sonuçlandırılacaktır.
Kısa Çalışma ödeneğinde süre şimdilik 3 ay ile sınırlıdır fakat Cumhurbaşkanlığı kararı ile 6 aya kadar da uzatılabilir. İşletmelerde ya da iş yerlerinde şartları sağlayan kişilerle normal şartlarda 45 saatlik çalışma süresinin, en az 15 saat eksilmesi veya 6 iş günü olan çalışma süresinin 2 gün eksilmesi (yani haftalık en az 4 gün ve 30 saat ve altında çalışma şekline dönüşmesi) veya hiç çalışılmaması (valilik kararıyla kapatılması gibi) halinde kısa çalışma ödeneğine başvuru yapılabilecektir.
Kısa Çalışma ödeneğinde, şartları sağlayan iş yerleri için başvurulacak personel ile ilgili herhangi bir sayı sınırlaması bulunmamaktadır. Kısa çalışma ödeneği başvurusu yapılan personel daha önceden kısa çalışma ödeneği almış olsa bile, COVID-19 sebebiyle kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilecektir.
Kısa çalışma uygulayan tüm çalışanlar için İş-Kur’a başvurulabilir. Kısa Çalışma ödeneğinde SGK ve Vergi Dairesi Borçları dikkate alınmamaktadır. Yabancı uyruklu çalışanlar da kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilir. Emekli olup prim ödemelerinde uzun vadeli sigorta primi kesilmeyenler için kısa çalışma ödeneğinden faydalanılamayacaktır.
Kısa Çalışma ile Kısa Çalışma Ödeneğinin Miktarı ve Ödenmesi
Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı ve ödenmesi 30.04.2011 tarihli 27920 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik”le belirlenmiştir. Buna göre;
- Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, çalışanlar için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçmemek üzere, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır.
Aşağıdaki örnek çalışmada farklı ücret düzeyleri için hesaplanan kısa çalışma ödeneği tutarları gösterilmektedir.
Son 12 aylık SPEK brüt aylık ortalaması |
Hesaplanan kısa çalışma ödeneği tutarı (Aylık Ort. Tutar x % 60) |
Damga vergisi (Hes. Kısa Çalışma x 7,59/1000) |
Ödenecek kısa çalışma ödeneği miktarı (Hes. Kısa Çalışma Öd.-Damga Vergisi) |
2.943,00 |
1.765,80 |
13,40 |
1.752,40 |
3.500,00 |
2.100,00 |
15,94 |
2.084,06 |
5.000,00 |
3.000,00 |
22,77 |
2.977,23 |
7.000,00 |
4.200,00 |
31,88 |
4.168,12 |
8.000,00 |
(*) 4.414,50 |
33,51 |
4.380,99 |
10.000,00 |
(*) 4.414,50 |
33,51 |
4.380,99 |
SPEK : Sigorta primine esas kazanç tutarı
(*): Kısa çalışma ödeneği asgari ücretin 1,5 katını geçemez (4.414,50 TL)
- Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma süresi kadardır.
- Kısa çalışma ödeneği, iş yerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde, çalışılmayan süreler için aylık olarak hesaplanır.
- Kısa çalışmanın günlük, haftalık veya aylık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı iş yerinin gelenekleri ve işin niteliği dikkate alınarak işverence belirlenir.
- Kısa çalışma ödeneği, uygunluk tespitinde belirtilen süreyi aşmamak kaydıyla fiilen gerçekleşen kısa çalışma süresi üzerinden verilir.
- Zorlayıcı sebeplerle iş yerinde kısa çalışma yapılması halinde, ödemeler 4857 sayılı Kanunun 24. maddesinin (III) numaralı bendinde ve 40. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar.
- İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği ödenecek sigorta primi, İşsizlik Sigortası Fonu tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır.
- Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçi, işsizlik sigortasından yararlanmak için 4447 sayılı Kanunda öngörülen koşullar gerçekleşmeden işsiz kalırsa, kısa çalışma ödeneği aldığı süre düşüldükten sonra, daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar işsizlik ödeneğinden yararlanır.
- Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir.
- Kısa çalışma ödeneği nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir veya temlik edilemez.
- İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden, işçinin kusurundan kaynaklanan fazla ödemeler ise yasal faizi ile birlikte işçiden tahsil edilir.
İlk 7 Günlük Süre İçin Yarım Ücret Uygulanması ve Örnek Çalışma
Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeme Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre, zorlayıcı sebeplerden dolayı iş yerinde kısa çalışma yapılması halinde 4857 sayılı Kanun’un 40'ıncı maddesine göre işlem tesis edilmelidir. Söz konusu madde hükmünde, ”… zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir.” ibaresine yer verilmiştir.
Bu durum göz önüne alındığında kısa çalışma ödeneği başvuru tarihinden itibaren bir haftalık süreden sonra başlayacaktır. Örneğin 1 Nisan tarihi itibariyle kısa çalışma başvurusunda bulunan bir iş yeri 31 Mart’a kadar olan dönem için normal ücret ödemesini yapacaktır. 1 Nisan-7 Nisan arasındaki 7 günlük süre için işveren tarafından yarım ücret ödenecektir. 8 Nisan tarihi itibariyle de işveren kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya başlayacaktır.
5510 sayılı Kanunun 82’nci maddesinin birinci fıkrasına göre, sigortalıların prime esas kazançları günlük olarak hesaplanmakta ve günlük kazancın alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun asgari ücretin otuzda biri esas alınarak bulunmaktadır. Bu hesaplamaya göre prime esas kazanç günlük alt sınırı 2020 yılı için 2.943,00/30=98,10 TL’dir.
5510 sayılı Kanunun 82. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “günlük kazancı alt sınırın altında olan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır” hükmü gereğince, alt sınırın altında ücret alan sigortalıların günlük kazançlarının alt sınır üzerinden bildirilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 40. maddesi gereği verilen yarım ücretin prime esas kazanç günlük alt sınırının altında olması halinde, alt sınır üzerinden bildirilmesi gerekmektedir.
Örnek 1: Prime esas günlük kazancı 150 TL olan bir sigortalının 4857 sayılı İş Kanununun 40. maddesine göre yarım ücret aldığı varsayıldığında, söz konusu sigortalının aldığı yarım ücret (75 TL) prime esas kazanç alt sınırının (98,10 TL) altında olacağından , söz konusu sigortalının prime esas günlük kazancı için 98,10 TL esas alınacak ve yarım ücretin ödenmesi gereken süre olan 1 haftalık süre boyunca prime esas kazanç 98,10*7= 686,70 TL olacaktır.
Ayrıca, 5510 sayılı Kanunun 82. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primlerinin tümünü işveren öder” hükmü gereği alt sınırın altında kalan yarım ücret ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primlerinin işveren tarafından ödenmesi gerekmektedir.
Örnek 2: 1 nolu örnekte söz konusu sigortalının aldığı yarım ücret (75 TL) prime esas kazanç alt sınırının (98, 10 TL) arasındaki fark 23,10 TL’ye ait sigorta primi 23,10*0,375= 8,66 TL ödemesi gereken süre olan 1 haftalık süre için 8,66*7= 60,62 TL olacak ve bu prim tutarının tamamı işveren tarafından ödenecektir.
Kısa Çalışma Ödeneğinin Denetimi ve Durdurulması
Kısa çalışma ödeneğinin denetimine ilişkin uygulamalar aşağıdaki şekilde yapılmaktadır.
- Kısa çalışma uygulamasına ilişkin iş yerlerinin denetimi iş müfettişlerince yapılır.
- Kısa çalışma uygulaması devam eden iş yerlerinde yapılan inceleme sırasında işverenin ödenek alan işçilerin çalışma süreleri ile ilgili hatalı bilgi ve belge verdiğinin tespit edilmesi ve iş müfettişinin yazılı talebi halinde, hakkında hatalı bilgi verilen işçi sayısı da dikkate alınarak kısa çalışma ödeneği durdurulur.
Kısa Çalışma Ödeneğinin Kesilmesi
Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silah altına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir.
İşverenin Kayıt Tutma Zorunluluğu
Kısa çalışma yapan işveren, işçilerin çalışma sürelerine ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde ibraz etmek zorundadır.
Kısa Çalışmanın Erken Sona Ermesi
İşveren, ilan ettiği süreden önce normal faaliyetine başlamaya karar vermesi halinde durumu; Kurum birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına ve işçilere 6 iş günü öncesinden yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bildirimde belirtilen tarih itibarıyla kısa çalışma sona erer. Geç bildirimlere ilişkin oluşan yersiz ödemeler ilgili mevzuat kapsamında iade edilir.
SONUÇ
Genel ekonomik krizlerde veya zorlayıcı sebeplerle, ekonomide oluşan durağanlığa karşı bir taraftan çalışanların işlerini kaybetmemesi, diğer taftan da işveren üzerinde oluşan maliyeti hafifletmesi nedeniyle Kısa Çalışma Ödeneği uygulaması çalışan ve işverenlere yönelik önemli avantajlar sağlamaktadır.
Bu doğrultuda kanunda belirtilen koşulların oluşması durumda başvurulacak bu uygulama sayesinde çalışma süresinin en az üçte bir oranında veya daha fazla azaltılması veya tamamen durdurulması halinde ilk 7 günlük süre dışında çalışılmayan sürelere ait ücretlerin, asgari ücretin % 150’sini aşmamak üzere % 60’lık kısmı işsizlik fonundan karşılanarak çalışanlara ödenmektedir.
Bu süreç zarfında işverenler tarafından işçi çıkarılmaması, çalışma sürelerine ait kayıtların eksiksiz olarak tutulması ve kuruma bildirilmesi, kısa çalışmaya son verilmesi veya kısa çalışma sürelerinin değişmesi gibi durumlarda Kuruma, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına ve çalışanlara 6 iş günü öncesinden yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir.