-
Denetim Yaklaşımımız
Finansal tablo denetimlerinin temel amacı, finansal tablolar üzerinde görüş beyan edebilmek için denetlenen işletmenin iç kontrolü dâhil işletme ve çevresini tanımak suretiyle, hata veya hile kaynaklı “önemli yanlışlık” risklerini belirlemek, değerlendirmek ve böylece “önemli yanlışlık” riski olarak değerlendirilen risklere karşı yapılacak işlerin tasarlanması ve uygulanması için bir dayanak oluşturmaktır.
-
Global Entegrasyon
Grant Thornton Türkiye olarak gücümüzün iki temel bileşeni, ulusal yasa ve mevzuata olan hakimiyetimizin yanı sıra, dünyanın en büyük global denetim ve hizmet ağlarından biri olan Grant Thornton International’ın bir parçası oluşumuz ve bu global gücün sunduğu tüm hizmet kaynaklarına geniş erişimimizdir.
-
Vergi Denetimi (Tam Tasdik) Hizmetleri
Vergi Denetimi (Tam Tasdik) Hizmetleri
-
Vergi Danışmanlığı Hizmetleri
Vergi Danışmanlığı Hizmetleri
-
Vergi Planlaması Hizmetleri
Vergi Planlaması Hizmetleri
-
KDV İadesi Hizmetleri
KDV İadesi Hizmetleri
-
Vergi Eğitimi ve Sirküler
Vergi Eğitimi
-
Diğer Vergi Hizmetleri
Diğer Vergi Hizmetleri
-
Ar-Ge / Tasarım Merkezi Mevzuatı Danışmanlığı
Ar-Ge / Tasarım Merkezi Mevzuatı Danışmanlığı
-
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Mevzuatı Danışmanlığı
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Mevzuatı Danışmanlığı
-
Genel Muhasebe Hizmetleri
Genel Muhasebe Hizmetleri
-
Maliyet Muhasebesi Hizmetleri
Maliyet Muhasebesi Hizmetleri
-
Risk Yönetimi Hizmetleri
Risk Yönetimi Hizmetleri
-
Suistimal İnceleme, Önleme, Hassasiyet, Ticari Uyuşmazlık ve Uyum Hizmetleri
İç Denetim, İç Kontroller ve Suistimal Risk yönetiminin aktif uygulanmasının ve iç kontrol süreçlerinin sıkı takip edilmesinin olası suistimal kayıpları önündeki en önemli koruyucu kalkan olduğuna inanıyoruz.
-
TURQUALITY® ve Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri
Turquality® ve Yönetim danışmanlığı hizmetimiz ile büyüme odaklı bir yaklaşımla geleceğinizi şekillendirecek, rekabette öne çıkmanızı sağlayacak fırsatlar yaratıyoruz.
-
Stratejik Yönetim, Strateji Geliştirme ve Stratejik Planlama
İyi tanımlanmış bir stratejik plan olmadan işletme yönetimi yapmak, harita ya da gidilecek hedef belli olmadan yolculuğa çıkmaya benzer.
-
Dijital Strateji ve Dijital Dönüşüm Süreci
Dijitalleşme, bir iş modelini değiştirmek ve yeni gelir ve değer üretme fırsatları sağlamak için dijital teknolojilerin kullanılmasıdır. Dünyamız her zamankinden daha fazla bağlantılı hale geliyor. Milyarlarca akıllı cihaz ve makine, gerçek ve sanal dünyalar arasında bir köprü oluşturarak her geçen gün daha çok miktarda veri üretiyor.
-
Performans İyileştirme ve Değişim Yönetimi
Alanında deneyim ve uzmanlık sahibi danışmanlarımız, benimseme hızını arttıran, riski azaltan ve başarıyı teşvik etmek için performansı yönlendiren insan merkezli, organizasyonel bir değişim yönetimi yaklaşımını başarıyla sunuyor.
-
Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi
Tercih edilen bir işveren olmanız ve günümüz iş dünyasındaki zorlukları aşmanız için yetenek ve performans yönetimi, liderlik, organizasyon ve insan kaynağının yeniden yapılandırılması alanlarında işveren ve çalışan odaklı çözümlere imza atıyoruz.
-
Değer Odaklı Tedarik Zinciri Yönetimi
Değer Odaklı Tedarik Zinciri Yönetimi
-
Şirketlerde Kurumsal ve Yapısal Dönüşüm
Şirketlerde Kurumsal ve Yapısal Dönüşüm
-
Marka Stratejisi Geliştirme, Uluslararası Pazarlama Yönetimi ve Stratejisi
Marka Stratejisi Geliştirme, Uluslararası Pazarlama Yönetimi ve Stratejisi
-
İş Süreçleri Analizi ve Yapılandırma
İş Süreçleri Analizi ve Yapılandırma
-
Ar-Ge/Tasarım Merkezi Kurulumu Danışmanlığı
Ar-Ge/Tasarım Merkezi Kurulumu Danışmanlığı
-
Makro Ekonomik Analiz Danışmanlığı
Makro Ekonomik Analiz Danışmanlığı
-
Kamu Politikaları Danışmanlığı
Kamu Politikaları Danışmanlığı
-
Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri
Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri
-
Kurumsal Finansman Hizmetleri
Kurumsal Finansman Hizmetleri
-
Robotik Süreç Otomasyonu
Otomasyon yolculuğu şimdiden uzun ve zorlu bir yol kat etti ve Robotic Process Automation (RPA) da bu yolculuğun önemli adımlarından biri haline geldi. Makine öğrenmesi ve yapay zekâ ile birlikte bilişsel otomasyon bizleri çok daha ileri noktalara taşıyacaktır.
-
Değerleme ve Due Diligence Hizmetleri
Şirketlerin finansal gücü ve marka değeri, yeni yatırım kararları alınmasında kullanılan önemli ölçütlerdir. Değerleme ve Due Diligence incelemesi ile hizmet veriyoruz.
-
AEO | YYS Hizmetlerimiz
AEO | YYS Hizmetlerimiz
-
Belgelendirme Hizmetlerimiz
Belgelendirme Hizmetlerimiz
-
Danışmanlık Hizmetlerimiz
Danışmanlık Hizmetlerimiz
-
Dış Ticaret ve Gümrük Departman Kuruluşu
Dış Ticaret ve Gümrük Departman Kuruluşu
-
Dış Ticaret ve Gümrük İşlemlerinde Yolsuzluk Denetimi
Dış Ticaret ve Gümrük İşlemlerinde Yolsuzluk Denetimi
-
Hukuki Danışmanlık Hizmetlerimiz
Hukuki Danışmanlık Hizmetlerimiz
-
Dış Ticaret ve Gümrük Eğitim Hizmetlerimiz
Dış Ticaret ve Gümrük Eğitim Hizmetlerimiz
Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (Kanun no: 7338) 26 Ekim 2021 tarihli ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Söz konusu Kanun kapsamında;
- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu,
- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu,
- 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu,
- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu,
- 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu,
- 5411 sayılı Bankacılık Kanunu,
- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu,
- 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un
Çeşitli maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Yukarıda yer verilen kanunlardan önemli olarak görülenlerde yapılan değişikliklere ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.
A- GELİR VERGİSİ KANUNUN’DA YAPILAN DÜZENLEMELER
1. Basit usulde vergilendirilen ticari kazançlar gelir vergisinden istisna edilmiştir (7338 S.K. Md.1).
Gelir Vergisi Kanununa mükerrer 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Mükerrer Madde 20/A” ile kazançları basit usulde vergilendirilen mükelleflerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 46’ncı maddesine göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiştir
(Yürürlük Tarihi : 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde).
2. Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinden elde edilen kazançlar için gelir vergisi istisnası sağlanmıştır (7338 S.K. Md.2).
Gelir Vergisi Kanununa mükerrer 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Mükerrer Madde 20/B” ile İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançları;
- Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi,
- Açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden bankalar tarafından, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapması,
Şartıyla gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu kapsamındaki kazançları toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini yukarıda belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamayacaktır.
(Yürürlük Tarihi : 1/1/2022 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde).
3. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmiştir (7338 S.K. Md.3, Md.11).
Gelir Vergisi Kanununa mükerrer 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Mükerrer Madde 20/C” ile Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Ayrıca 94 ncü maddede yapılan düzenleme ile bu ödemelerden herhangi bir vergi kesintisi yapılmaması sağlanmaktadır.
Diğer yandan Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 92 nci madde ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisinin, çiftçilerin düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla, hesaplanacak faizi ile birlikte iadesine imkan tanınmaktadır.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
4. Dördüncü Dönem Geçici Vergi Beyanı Kaldırılmıştır (7338 S.K. Md.9).
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Geçici vergi” başlıklı mükerrer 120 nci maddesinde yapılan düzenleme ile ilgili takvim yılı veya hesap döneminin son üç aylık dönemi geçici vergi dönemi kapsamından çıkarılmış olup madde kapsamındaki mükellefler tarafından bu dönem için Geçici Vergi Beyannamesi verilmeyecektir.
Buna göre geçici vergi dönemleri 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren aşağıdaki gibi olacaktır:
Birinci geçici vergi dönemi: Ocak-Şubat-Mart
İkinci geçici vergi dönemi: Nisan-Mayıs-Haziran
Üçüncü geçici vergi dönemi: Temmuz -Ağustos – Eylül
(Yürürlük Tarihi : 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.)
5. Vergiye Uyumlu Mükelleflerde Vergi İndiriminden Faydalanabilme Şartları Kolaylaştırılmıştır (7338 S.K. Md.10).
Gelir Vergisi Kanunu’nun vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimine ilişkin mükerrer 121 inci maddesinde yapılan düzenlenme ile indirimden faydalanabilmek için gerekli şartlardan biri olan indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece tarhiyat yapılmamış olması şartı yapılan tarhiyatların kesinleşmesine bağlanmaktadır. Dolayısıyla maddede belirtilen süre içerisinde haklarında tarhiyat yapılmış olmakla birlikte tarhiyatın kesinleşmemiş olması halinde de mükellefler anılan indirimden yararlanabileceklerdir.
Bununla birlikte, söz konusu süre içerisinde kesinleşen tarhiyatın yukarıda belirtilen ve her sene yeniden belirlenen indirim tutarı üst sınırının %1 inden az olması durumunda da indirimden yararlanma şartları ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
Ayrıca, indirimden yararlanmak için ilk aşamada ilgili yıllar itibarıyla kesinleşmiş tarhiyat olmaması kuralı getirildiği için, yapılan tarhiyatın indirimden yararlanıldıktan sonra kesinleşmesi durumunda yararlanılan indirimin mükelleften geri alınmasına ilişkin hüküm madde metninden çıkarılmış, indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası olmaksızın tarh edilecektir.
Vergi indiriminden yararlanılabilmesi için beyana tabi vergi türleri itibarıyla kesinleşmiş bir tarhiyat bulunmaması koşulunda da değişiklik yapılmakta; ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış ve kesinleşmiş bir tarhiyat bulunmaması koşulu vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
(Yürürlük Tarihi : 1.1.2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde.)
B- VERGİ USUL KANUNU (VUK)’NDA YAPILAN DÜZENLEMELER
1. Elektronik Ortamda Vergi Dairesi Kurulabilmesine İmkan Tanınmaktadır (7338 S.K. Md.12).
VUK’nun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, fiziki ortamdan bağımsız olarak elektronik ortamda vergi dairesinin kurulması, vergi dairelerinin diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirlenmesi suretiyle mükelleflere hızlı ve etkin hizmet verilebilmesinin sağlanması, vergi dairesince yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulan vergi daireleri tarafından da yerine getirilmesini temin edecek düzenlemeler yapma konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilmektedir.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
2. Vergi Usul Kanunun “Vergi Mahremiyeti” başlıklı 5 nci maddesinde düzenleme yapılmıştır (7338 S.K. Md.13).
Yapılan düzenleme ile Gelir İdaresi Başkanlığının görev alanına ilişkin işlerde hizmet alımı yoluyla çalıştırılanlar ile hizmet alımı yapılanların ortak ve yöneticilerine öğrendikleri sırlar ve gizli kalması gereken diğer hususlar açısından VUK 5. maddesinde yazılı yasaklara, bu görevlerinden ayrılsalar dahi, uyma zorunluluğu getirilmiştir
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
3. Yabancı Memleketlerde Bulunanlara Yapılacak Tebliğ Usulüne İlişkin Tanımlama Yapılmıştır (7338 S.K. Md.14).
VUK’nun “Yabancı Memleketlerde Bulunanlara Tebliğ” başlıklı 97 nci maddesinde yapılan düzenleme ile;
Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilecektir. Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Türkiye elçiliği veya konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat 30’uncu günün bitiminde yapılmış sayılacaktır. Muhatap, Türkiye elçiliği veya konsolosluğuna başvurduğu takdirde tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa bu hususta düzenlenecek tutanak tarihinde tebliğ yapılmış sayılacaktır. Evrak bekletilmeksizin merciine iade edilecektir.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
4. 600 TL’yi Aşan Vergi ve Cezaların İlanı Gelir İdaresi Başkanlığı veya İlgili İdarenin İnternet Sitesi Üzerinden Yapılabilecektir (7338 S.K. Md.15).
VUK’nun “İlanın Şekli” başlıklı 4’ncü maddesinde yapılan düzenleme ile ilan yolu ile yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak üzere 3.600 TL’den fazla vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de duyurulabilecektir.
(Yürürlük Tarihi : 1.6.2022).
5. Vergi İncelemesinin Yapılacağı Yer ve Uzaktan İnceleme Yapılabilmesine Dair Düzenleme Yapılmıştır (7338 S.K. Md.17, Md.18).
VUK’nun “İncelemenin Yapılacağı Yer” başlıklı 139 ncu maddesinde yapılan düzenleme ile Vergi incelemesinin esas itibarıyla daire yapılacağı yönünde değişikliğe gidilmiştir. Bu maddenin önceki haline göre inceleme esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılmakta idi. İncelemenin dairede yapılması, incelemeye tabi olanın iş yerinde tespit yapılmasına ve çalışmalarda bulunulmasına mani değildir. Mükellef ve vergi sorumlusunun talep etmesi ve iş yerinin müsait olması halinde inceleme iş yerinde de yapılabilecektir.
Ayrıca VUK’nun “İncelemede Uyulacak Esaslar” başlıklı 140 ncı maddesinde yapılan düzenleme ile vergi incelemesine ilişkin işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesi, yazı, bildirim ve tutanakların elektronik ortamda düzenlenmesi ile vergi incelemelerinde uyulacak diğer usul ve esasların Maliye Bakanlığınca çıkarılan yönetmelik çerçevesinde yapılmasına imkan tanınmaktadır.
Vergi İncelemesine “Yazılı Bildirim” ile Başlanması; VUK’nun 140 ncı maddesinde yapılan diğer bir düzenleme ile Vergi incelemelerine, mükellef ile birlikte imzalanan incelemeye başlama tutanağı düzenlenerek başlanılmakta iken, incelemeye tutanak düzenlenerek başlanılmayıp, bunun yerine mükellefe yapılacak “yazılı bildirim” ile incelemeye başlanması yönünde değişikliğe gidilmiştir.
(Yürürlük Tarihi : 1 .7.2022).
6. Elektronik Ortamda Tutulan Defterler için Berat Alınması veya Defterlerin Onaylanmasının Tasdik Yerine Geçmesine İlişkin Düzenleme Yapılmıştır (7338 S.K. Md.20).
VUK’na eklenen 226/A maddesiyle, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığınca müştereken belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması, elektronik ortamda tutulan diğer defterlerin ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde onaylanması tasdik hükmünde olacaktır.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
7. YMM Tasdik Raporu Gerektiren Durumlar için 60 Günlük Ek Süre Verilmesi Yönünde Düzenleme Yapılmıştır (7338 S.K. Md.22).
Vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılması için kimi durumlarda yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu aranmaktadır.
Kanun’un 22 nci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227 nci maddesinde yapılan değişiklikle, yararlanılması yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibrazı şartına bağlanan muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri konularda, tasdik raporunun süresi içerisinde ibraz edilmemesi durumunda, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile 60 günlük bir mühlet verilmesi ve bu süre içinde verilmesi halinde tasdik raporunun zamanında verilmiş sayılması; tasdik raporunun bu süre içinde ibraz edilmemesi halinde ise mükelleflerin tasdike konu haktan yararlanamaması yönünde düzenleme yapılmıştır.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
8. Gider Pusulasının Düzenlenme Zorunluluğunun Bulunduğu Durumlara Açıklık Getirilmiştir (7338 S.K. Md.23).
VUK’nun “Gider Pusulası” başlıklı 234 üncü maddesinde yapılan düzenlemeyle, gider pusulasının düzenlenme zorunluluğunun bulunduğu durumlara açıklık getirilmekte ve belgenin düzenlenme süresinin de 7 gün olduğu açık bir şekilde ifade edilmektedir.
Ayrıca, maddede öngörülen hallerde banka, ödeme kuruluşu ve PTT tarafından düzenlenen belgeler (dekont, alındı vb.) ile VUK uygulamasında belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının tabi oldukları diğer ilgili mevzuat dahilinde düzenledikleri belgeler gider pusulası yerine kabul edilmekte ve bu hallerde mükellefler tarafından ayrıca gider pusulası düzenlenmemesi sağlanmaktadır.
Yürürlük Tarihi : 1.11.2021)
9. VUK’na göre Belirlenen Değerleme Ölçüleri Arasına “Alış Bedeli” Eklenmiştir (7338 S.K. Md. 26 ).
VUK’nun
“Değerleme ölçüleri” başlıklı 261 inci maddesinde yapılan düzenleme ile maddede belirtilen değerleme ölçüleri arası “alış bedeli” dahil edilmiştir. Buna göre VUK’nun 261’inci maddesindeki değerleme ölçüleri maliyet bedeli, borsa rayici, tasarruf değeri, mukayyet değer, itibari değer, vergi değeri, rayiç bedel, emsal bedeli ve ücreti, ve alış bedeli şeklinde olacaktır.
Diğer taraftan, Kanun’un 28 inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’na eklenen 268/A maddesiyle alış bedelinin tanımı aşağıdaki şekilde yapılmaktadır:
“Alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dahil değildir.”
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
10. Maliyet Bedeline Dahil Edilmesi Zorunlu Olan ve Olmayan Unsurlar Belirlenmiştir (7338 S.K. Md.27, Md.29).
VUK’nun “Maliyet Bedeli” başlıklı 262 nci maddesinde yapılan düzenlemeyle, maliyet bedeline dahil edilmesi zorunlu olan ve olmayan unsurlar detaylı şekilde belirtilerek kanuna eklenmiştir.
Buna göre aşağıda sayılan giderler de maliyet bedeline dahil edilecektir:
a) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,
b) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri,
c) İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.),
ç) İktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri,
d) Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.
Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla, bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilecektir.
İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.
Yukardaki düzenlemeyle birlikte VUK’nun “Gayrimenkullerde maliyet bedeline giren giderler” başlıklı 270 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
11. Enflasyon Düzeltmesi Koşullarının Oluşmadığı Dönemlerde Yeniden Değerleme Yapılabilecektir (7338 S.K. Md. 31, Md.52).
VUK’nun mükerrer 298 inci maddesin yapılan düzenleme ile madde başlığı “Enflasyon düzeltmesi, yeniden değerleme oranı ve yeniden değerleme:” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye, yeniden değerleme yapılabilmesine imkan tanıyan bir fıkra eklenmiştir.
Buna göre, tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefleri (enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç) enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dahil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilenler hariç) ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları bazı şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebileceklerdir.
Yeniden değerlemede, iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınacaktır. İktisadi kıymetlerin ve bunlara ilişkin amortismanların, yeniden değerlemenin yapılacağı yıla ait olan yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunacaktır.
Yeniden değerleme neticesinde iktisadi kıymetlerin değerinde meydana gelen değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışı ayrıntılı olarak görünecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilecektir.
İktisadi kıymetlerini bu kapsamda yeniden değerlemeye tabi tutanlar bu kıymetlerini, yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam edeceklerdir.
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Sermayeye eklenen değer artışları, ortaklar tarafından işletmeye ilave edilmiş kıymetler olarak kabul edilecektir. Bu işlemler kâr dağıtımı sayılmayacaktır.
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması (satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi) halinde, bunlara isabet eden pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları aynen amortismanlar gibi işleme tabi tutulacaktır.
Diğer taraftan, 7338 Sayılı Kanun’un 52 nci maddesi ile VUK’na eklenen geçici 32 nci maddede, VUK’nun mükerrer 298 nci maddesine eklenen (Ç) fıkrası uyarınca yeniden değerleme yapacak mükelleflerin, istemeleri halinde, ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini maddede yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebileceklerine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup bu maddede, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında vergi hesaplanacağına yer verilmiştir.
(Yürürlük Tarihi : 1.1.2022).
12. Amortisman Uygulamasında Gün Esası Göre Amortisman Ayrılması Ve Amortisman Sürelerinin Uzatılabilmesi Mümkün Hale Getirilmiştir (7338 S.K. Md.32, Md.33, Md.34).
VUK’nun 320 nci maddesinde yapılan değişiklikle, işletme aktifine yeni kaydedilecek amortismana tabi iktisadi kıymetler için aktife girme tarihinden itibaren günlük esasa göre amortisman ayrılabilmesi bir seçimlik imkan olarak mükelleflere tanınmakta ve bunun yanı sıra daha uzun faydalı ömürler dikkate alınarak amortisman sürelerini uzatabilme imkanı getirilmektedir.
Bu kapsamda;
İşletme aktifine yeni kaydedilecek amortismana tabi iktisadi kıymetler için faydalı ömür süresinin gün olarak hesaplanmasında, Hazine ve Maliye Bakanlığınca yıl olarak tespit ve ilan edilen faydalı ömür süreleri 365 ile çarpılmak suretiyle belirlenecektir.
Mükelleflere, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömür süresinin iki katını ve elli yılı aşmamak, her yıl için aynı nispet uygulanması şartıyla, daha uzun faydalı ömürler dikkate alınarak amortisman sürelerini uzatabilme imkanı getirilmektedir.
Yıl veya gün esasına göre amortisman ayırabilme serbestisi tanınan iktisadi kıymetler bakımından, söz konusu yöntemlerden biri ile amortisman hesaplanmasına başlandıktan sonra, hesaplama şekli değiştirilemeyecektir.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
13. 3000 TL’yi Aşmayan Şüpheli Ticari Alacaklar İçin Dava Veya İcra Takibi Şartı Aranmaksızın Karşılık Ayrılmasına İmkan Tanınmaktadır (7338 S.K. Md.35).
VUK’nun “Şüpheli Alacaklar” başlıklı 323 üncü maddesinde yapılan düzenleme ile, 3.000 TL’yi aşmayan alacaklar için dava veya icra takibi şartı aranmaksızın, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olması koşuluyla şüpheli alacak karşılığı ayrılabilecektir. Diğer taraftan şüpheli alacak hükümlerinin işletme hesabı esasında defter tutan mükellefler açısından da uygulanabilmesine imkan tanınmaktadır.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
14. Sabit Kıymet Yenileme Fonu Olarak Özel Fonlar Hesabında Tutulan Sabit Kıymet Satış Karlarının Özel Fon Hesabında Tutulacağı 3 Yıllık Bekleme Süresinin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri Netleştirilmiştir (7338 S.K. Md.36, Md.37).
VUK’nun “Amortismana Tabi Malların Satılması” başlıklı 328’inci maddesinde yapılan düzenleme ile,
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce;
a) Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde, satıştan doğan kâr, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilecektir. Bu süre içinde, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kâr, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenecektir.
b) Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dâhil olmak üzere (a) bendindeki esaslar dâhilinde iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin VUK hükümlerine göre ayrılacak amortismanlarına mahsup edilecektir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunacaktır.
c) Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalık, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenecektir.
ç) Satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi hâlinde pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr o yılın kâr ve zarar hesabına eklenecektir.
Yukarıda yer alan düzenleme VUK’nun “Amortismana Tabi Malların Sigorta Tazminatı” başlıklı 329’nci maddesinde yapılan değişiklik ile hasar gören sabit kıymetler için alınan sigorta tazminatları için de geçerli olacaktır.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
15. VUK’nun “Tekerrür” Başlıklı 339’unca maddesi Aşağıdaki şekilde değişmiştir (7338 S.K. Md.38).
Eski Şekli |
Yeni Şekli |
Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. |
Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Şu kadar ki, artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz.
Birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihi dikkate alınır. |
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
16. Bazı Özel Usulsüzlük Cezaları ile İlgili Düzenleme Yapılmıştır (7338 S.K. Md.40).
VUK’nun “Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması” başlıklı 353 ncü maddesinin 8 nci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, söz konusu maddeye aşağıkai 11 nci fıkra eklenmiştir.
Eski Şekli |
Yeni Şekli |
8. Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine 75.000.000 lira özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı içinde 114.000 TL’yi aşamaz. |
8. Belge basımı ile ilgili bildirim görevini belirlenen sürede yerine getirmeyen ya da bildirimi eksik veya hatalı yapan matbaa işletmecilerine 1.400 Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir. Bildirim görevinin belirlenen sürede yerine getirilmemesi durumu ile bildirimin eksik veya hatalı yapılması durumunda kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, bildirimin belirlenen sürenin sonundan başlayarak 30 gün içinde yapılması ya da eksik veya hatalı yapılan bildirimin aynı süre içerisinde tamamlanması veya düzeltilmesi durumunda 1/2 oranında uygulanır. Ancak, bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı içinde 114.000 TL’yi aşamaz. |
|
11. Bu Kanunun mükerrer 227 nci maddesi uyarınca tasdik kapsamına alınan konularda yeminli mali müşavir tasdik raporunun aynı maddenin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde belirtilen sürede ibraz edilmemesi durumunda, tasdik raporu ibraz şartı getirilen mükellef adına 50.000 Türk lirasından az ve 500.000 Türk lirasından fazla olmamak üzere, yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın %5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. |
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
17. İnceleme Esnasında İnceleme Konusu Dışındaki Vergi Türleri İçin Pişmanlıkla Beyanname Verilmesine İmkan Tanınmaktadır (7338 S.K. Md.371).
VUK’nun “Pişmanlık ve Islah” başlıklı 371 inci maddesinin (2) numaralı bendi, haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde “Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde haber verilen olayın ilgili olduğu vergi türüne ilişkin bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın ve ilgili olduğu vergi türünün takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.” şeklinde değiştirilerek, mükelleflerin, haklarında yapılmakta olan vergi incelemesi ya da yapılan takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verebilmesine imkan tanınmaktadır.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
18. VUK’nun “Vergi Ziyaı, Usulsüzlük Ve Özel Usulsüzlük Cezalarında İndirme” Başlıklı 376 ncı Maddesinin 2 nc Fıkrası Aşağıdaki Şekilde Değişmiştir (7338 S.K. Md.43).
Eski Şekli |
Yeni Şekli |
2. Uzlaşmanın vaki olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı cezasının %75’ini, bu Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın %25’i, İndirilir. |
2. Uzlaşmanın vaki olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi cezalarının %75’ini, bu Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın %25’i, indirilir |
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
19. 5000 Türk lirasını Aşan Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezaları Uzlaşma ve Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Kapsamına Alınmıştır (7338 S.K. Md.44, Md.45).
VUK’nun ek 1’inci ve Ek 11’ncimaddesi ve 45 inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun ek 11 inci maddesinde yapılan değişikliklerle, 5.000 Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmıştır. Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacak ve 5.000 Türk lirasını aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için Kanunun 376 ncı maddesindeki indirim oranı %50 artırımlı olarak uygulanacaktır.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
20. VUK’nun Ek 13’ncü maddesinden sonra gelmek üzere “Karşılıklı Anlaşma Usulü” başlıklı “Dördüncü Bölüm” ve bu bölüm altında Ek 14, 15, 16, 17 ve 18 nci maddeler eklenmiştir (7338 S.K. Md.46, Md.47,Md.48,Md.49,Md.50).
VUK’na Ek 13’ncü maddesinden sonra gelmek üzere eklenen “Karşılıklı Anlaşma Usulü” başlıklı “Dördüncü Bölüm” kapsamında Mükelleflerin veya anlaşmaya taraf diğer Akit Devlet yetkili makamlarının, usulüne uygun yürürlüğe konulmuş bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine aykırı olarak vergilendirildiği veya bu şekilde vergilendirileceğine ilişkin kuvvetli emareler bulunduğu iddiasıyla anlaşmanın “Karşılıklı Anlaşma Usulü” hükümlerine göre Gelir İdaresi Başkanlığına başvurabilmelerine imkan tanınmaktadır.
Söz konusu bölüm kapsamındaki ek maddeler ile;
- Karşılıklı anlaşma usulüne başvuru (Ek md.14),
- Karşılıklı anlaşma usulü ve dava açma (Ek md.15),
- Karşılıklı anlaşma usulü başvurusunun neticelendirilmesi (Ek md.16),
- Başvuru öncesi açılan davalar ve uzlaşma talebi (Ek md.17) ve,
- Diğer huşular (Ek md.18)
Konularında açıklamalara yer verilmiştir.
(Yürürlük Tarihi : 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak başvurulara uygulanmak üzere yayımı tarihinde)
C- DAMGA VERGİSİ KANUNU’NDA YAPILAN DÜZENLEMELER
1. Damga Vergisi Kanununun 8 İnci Maddesinde Yapılan Düzenleme İle “Resmi Daire” Kapsamına “Yatırım İzleme Ve Koordinasyon Başkanlıkları” Dahil Edilmiştir (7338 S.K. Md.53).
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
2. Damga Vergisinden İstisna Kağıtlara İlişkin (2) Sayılı Tablo’da aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır (7338 S.K. Md.54).
(2) Sayılı Tablonun “IV – Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün (36) numaralı fıkrasına, “Sermaye piyasası araçlarının ihracına” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 31/B maddesi kapsamında teminat yöneticisinin taraf oldukları dahil bu ihraca konu teminatlara” ibaresi ile bölüme aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“55. Genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kağıtlar.”
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
D- KDV KANUNU’NDA YAPILAN DÜZENLEMELER
Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir (7338 S.K. Md.55),
Eski Şekli |
Yeni Şekli |
17/4-a) Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler, |
17/4-a) Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler, aynı Kanunun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler, |
(Yürürlük Tarihi : 55 inci maddesinin, 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesine ilişkin hükmü 1/1/2022 tarihinden itibaren söz konusu madde kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde, diğer hükmü yayımı tarihinde)
E- ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU’NDA YAPILAN DÜZENLEMELER
1. Cumhurbaşkanına Tütün Mamulleri İle Araçlarda Özel Tüketim Vergisi Oranını 3 Katına Kadar Artırma Yetkisi Verilmiştir (7338 S.K. Md.56).
Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun Özel Tüketim Vergisi oranlarına ilişkin 12 nci maddesinde, Cumhurbaşkanı; (III) sayılı listenin (B) cetvelindeki mallar (Tütün Ürünleri) için belirlenen oranları bir katına kadar artırmaya, (II) sayılı listedeki mallar (Otomotiv) için belirlenen oranları ve oranlara esas özel tüketim vergisi matrahlarının alt ve üst sınırlarını bir katına kadar artırmaya yetkili kılınmıştır.
Bu Kanun’un 56 ncı maddesi ile Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 12 nci maddesinde yapılan değişikle, Cumhurbaşkanına tütün mamülleri ile araçlarda uygulanan Özel Tüketim Vergisi oranını 3 katına kadar artırma yetkisi verilmektedir.
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
2. ÖTV Kanununa Ekli (II) Sayılı Listeye Aşağıdaki Maddeler Eklenmiştir (7338 S.K. Md.57);
a) 8701.20 G.T.İ.P. numaralı malın yer aldığı satırdan önce gelmek üzere aşağıdaki sıra eklenmiştir.
87.01 |
Traktörler (87.09 pozisyonuna giren traktörler hariç) [Yalnız ATV (her türlü arazide kullanılan araç) ve UTV (çok amaçlı hizmet aracı)] |
25 |
b) 87.03 G.T.İ.P. numaralı sıranın “-Diğerleri” satırından önce gelmek üzere karşılarında gösterilen oranlarıyla birlikte aşağıdaki satırlar eklenmiştir.
- ATV (her türlü arazide kullanılan araç) ve UTV (çok amaçlı hizmet aracı) - Motorlu karavanlar |
25
45 |
c) 87.04 G.T.İ.P. numaralı sıranın “-Diğerleri” satırından önce gelmek üzere karşısında gösterilen oranıyla birlikte aşağıdaki satır eklenmiştir.
- ATV (her türlü arazide kullanılan araç) ve UTV (çok amaçlı hizmet aracı) |
25 |
(Yürürlük Tarihi : Yayımı tarihinde).
F- BANKACILIK KANUNU’NDA YAPILAN DÜZENLEME
Varlık Yönetim Şirketlerine Uygulanan Bazı İstisnalar Sürekli Hale Getirilmiştir (7338 S.K. Md.58).
Varlık yönetim şirketlerine kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince damga vergisi, harç ve KKDF istisnası uygulanmaktadır.
Kanun’un 58 inci maddesi ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143 ncü maddesinin altıncı fıkrasında yapılan değişiklikle, varlık yönetim şirketlerine kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince uygulanan damga vergisi, harç ve KKDF istisnası sürekli hale getirilmekte, söz konusu şirketlere tanınan banka ve sigorta muameleleri vergisine ilişkin istisna kaldırılmaktadır.
(Yürürlük Tarihi : 1.1.2022)
G- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU’NDA YAPILAN DÜZENLEMELER
1. Nakdi Sermaye Artırımı Uygulamasında Yurt Dışından Gelen Sermaye İçin Uygulanacak İndirim Oranı % 75 Olarak Belirlenmiştir (7338 S.K. Md.59).
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'sinin kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yapılan değişiklikle, söz konusu %50 oranının yurt dışından gelen sermaye payları için %75 olarak uygulanması yönünde düzenleme yapılmıştır.
(Yürürlük Tarihi : kanunun yayımı tarihi itibariyle (26 Ekim 2021) yürürlüğe girmiş olup; bu tarihten itibaren artırılan sermaye yükümlülükleri açısından geçerli olacaktır).
2. Yatırıma Katkı Tutarının %10’luk Kısmının Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi Hariç, Diğer Vergi Borçlarından Terkin Edilmek Suretiyle Kullanılmasına Olanak Sağlanmıştır (7338 S.K. Md.60).
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesine eklenen 8 inci fıkrayla, yatırıma katkı tutarının %10'luk kısmı, Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilecektir.
Terkin talebinde bulunulabilecek tutar, hak edilen yatırıma katkı tutarından indirimli kurumlar vergisi yoluyla kullanılan yatırıma katkı tutarının düşülmesinden sonra bulunan tutarın yarısından fazla olamayacaktır.
Diğer vergi borçlarının terkini suretiyle kullanılan tutarın bir katına isabet eden yatırıma katkı tutarından vazgeçildiği kabul edilecek, diğer vergilerden terkini talep edilen tutar ile vazgeçilen yatırıma katkı tutarları dolayısıyla vergi matrahına indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanmayacaktır. Bu kapsamda diğer vergi borçlarından terkin edilebilecek toplam tutar, ilgili yatırım teşvik belgesi kapsamında fiilen yapılan yatırım harcamalarına, yatırıma katkı oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan tutarın %10’undan fazla olamayacaktır.
(Yürürlük Tarihi : 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
H- DİJİTAL HİZMET VERGİSİ İLE BAZI KANUNLARDA VE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER
Konaklama vergisinin yürürlük tarihi ertelenmiştir.
194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun “Yürürlük” başlıklı 52 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan düzenleme ile 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen Konaklama Vergisinin yürürlük tarihi 1 Ocak 2023 olarak yeniden belirlenmiştir.
Söz konusu Kanun metnine aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz.
7338 Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Saygılarımızla